İnsan doğa olmadan yaşayamaz

Toprak bizim anamızdır, Saçlarıdır çimenler. Gözleridir tohumlar, Her çocuğu besler. Korur gözü gibi, Her fidan bir can,  Bize bir ana gibi bakan, Doğaya iyi davran.

Topraksız bir hayat düşünebiliyormusunuz? Yada ağaçsız nefes almak mümkün mu sence? Yağmursuz büyür mu ağaçlar, çiçekler, bitkiler? Kuşlar olmadan yaşamın melodisini nasıl duyulur? Bu sorular ne ifade ediyor sana. Doğasız yaşam olmaz. Doğa ınsan olmadan da yaşar ama insan doğa olmadan yaşayamaz.
Son günlerde haberlerde çok duyuyorum gerek Türkiyede yada başka ülkelerde. Yangın var. Ormanlarda, köylerde ve bu yangına sebep olan biziz, biz insanlar. Biz Doğa'yi kirletiyoruz. Elimizdeki çöpleri çöpe atmak yerine Doğaya atıyoruz. Peki bunu neden yapıyoruz? Sırf tembelliğimızden. Çöp kutusu 2 metre uçağımız da diye. Ondan sonra ne oluyor. Doğa kirleniyor. Orman yangınları başlıyor.
Yazık değilmi ordaki yaşayan canlılara.
Doğanın yok olmasını istemiyorsak, çöpümüzü ormana değil çöp kutusuna atmalıyız.

Doğanın o kadar güzel şeyleri varki. Mesela bir avuç toprağın içinde dünyada yaşayan canlılardan daha çok canlı vardır. Düşünebiliyormusunuz bir koca ormanın yandığı zaman ne kadar çok canlı yok olduğunu.
Topraksız bir hayat düşünebiliyormusunuz? Neredeyse Yedigimiz her şey toprağın sayesinde oluşur. Bir ekmeğin unu, salatalık, domates ve daha niceee saymadığım şeyler.

Bir ağaç. Okadar çok çeşit ağaç var ki say say bitmez. Ama tum ağaçların mutlaka ortak bir yönü vardır. O da hepside gölge yapar. Sıcaktan kavrulduğumuzda hemen gider gölgesinde otururuz ve güneşten korunuruz. Bunu o ağaç sayesinde yapıyoruz. Bir ağacın sayesinde güneşte korunma şansımız olur. Peki bize böyle bir şey sunduğu için ona teşekkür ettik mi? Allah'a şükür edip ağaca ve onun çevresindeki doğanın bir parçası olan şeylere teşekkür ettik mi? Şimdi ağaca teşekkür edilirmi? Demeyin. Her canlı gıbı onun da duyguları var sen o ağaca teşekkür edersen o sevinçle yapraklarını güneşe uzatır ve böylece daha çok gölge oluşturur.
Bir çiçeğe sen çok çirkinsin dersen o iki güne solar. Ama sen çok güzelsin dersen çok güzel bir şekilde açar. Bu böyle.

Şakır şakır yağan bir yağmurun ardından pek çoğumuz havaya yayılan o hoş kokuyu derin derin içimize çekeriz. Peki, nedir bu kokunun kaynağı?
Yağmurdan sonra toprağın yapısı, bitki çeşitliliği gibi nedenlerden dolayı ortamda çeşitli kokular oluşabilir. Bu nedenle yağmurun ardından burnumuza gelen kokuları hepimiz farklı tanımlayabiliriz. Ancak bu konuda en yaygın olarak tarif edilen koku, toprak kokusu olarak ifade edilen kokudur. Bu kokunun kaynağı toprakta bulunan ve aktinomiset adı verilen bakterilerdir. Bu bakteriler toprak nemliyken gelişir ve toprak kuruduğunda sporlar üreterek çoğalmaya başlar. Yağmur yağdığında, toprağın içindeki bu sporlar yağmur damlalarının etkisiyle havalanır. Yağmur durduktan sonra ortamda oluşan nemli hava ise sporları havada oradan oraya taşıyarak burnumuza ulaştırır. Böylece toprak kokusu olarak tarif ettiğimiz aromatik bir koku alırız.
Doğaya iyi bak. Çünkü "Doğa insan olmadan yaşayabilir, ama insan doğa olmadan yaşayamaz"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Abart, çogalt, parlat

Kelimeler diyarı