Farkli renkler

Herkesin farkli rengi vardir, herkesin kendi çizdigi bir resim vardir farkli renklerde farkli şekillerden. böylece herkes kendi orijinaliğini keşfeder. bu sadece resimlerle degil giyim tarzi ile de kendini anlatabilirsin ve daha bir çok seyle. Başkalarin yolunu takip etmemek ve kendi yolunda ilerlemek bir kişinin yapabileceği en dogru şeydir kendine özgün bir yol çizmek ve o yolda yürümek. bunun adi orijinalliktir ve sadece senin yapabileceğini yapmaktir orijinallik. bunu anlatan cok güzel bir hikaye buldum ve o hikayeyi sizlerle paylasmak istedim.

Bir zamanlar küçük bir çocuk okula başlamiş. Oldukça küçük bir çocukmuş. Okulsa büyük bir okulmuş, Ama küçük çocuk bahçe duvarindan sinifa yürüyerek gidecegini keşfettiğinde mutlu olmuş.
Bundan sonra okul ona eskisi kadar büyük görünmemeye başlamiş. Bir sabah küçük çocuk okuldayken öğretmen seslenmiş: "Bugün çiçek resmi çizeceğiz" küçük çocuk çok sevinmis resim yapmayi çok severmiş. Her türlu resim yapabilirmiş: Aslanlar, kaplanlar, tavuklar, inekler, trenler, tekneler ve daha neler neler. Mum boyalarini çıkarmis ve başlamis çizmeye ama ögretmen "bekleyin! Daha baslamayin" diye bagırmiş. Ve herkes hazirlanana kadar beklemişler. "Şimdi" demiş öğretmeni "çiçek resmi yapacağız" küçük çocuk çok sevinmiş. Çiçek resmi yapmayı çok severmiş. Güzel çiçekler yapmaya başlamiş pembe, portakal, rengi ve mavi, rengarenk çiçekler. Ama ögretmeni "bekleyin! ben size nasil yapacağınızı göstereceğim" demiş. Tahtaya bir çiçek resmi çizmiş sapı yeşil, kendisi kırmızı bir çiçek. "İşte böyle. Tamam şimdi başlayabilirsiniz" küçük çocuk öğretmenin çizdiği çiçeğe bakmiş. Sonra da kendi cizdiği çiçeğine kendi çizdiği çiçegi daha fazla sevmiş ama bunu soylememiş. kağıdın öteki yüzünü çevirmiş ve öğretmeninkine benzer bir çiçek çizmiş, yeşil sapli kırmızı renkli bir çiçek başka bir gün küçük çocuk kapıyı kendi başına açabilmeyi başardığında öğretmenı "bugün hamur çalışacağız" demiş. Küçük çocuk çok sevinmiş. hamurla oynamayı çok severmiş hamurdan çeşitli şeyler yaparmış: yılanlar, kardan adamlar, filler, fareler, arabalar, kamyonetler ve daha neler neler. Hamuru yoğurmaya başlamış. Ama öğretmeni "bekleyin! Daha başlamayın" diye bağırmış. ve herkes hazirlanana kadar beklemişler. "Şimdi" demiş ögretmeni "tabak yapacağız" küçük çocuk çok sevinmiş, tabak yapmayı çok severmiş. Çeşitli boylarda ve şekillerde tabaklar yapmaya başlamış. Ama öğretmenı: "bekleyin! ben size nasil yapılacağını göstereceğım." demiş ve herkese derin bir tabak nasıl yapıldığını göstermış "işte böyle. tamam şimdi başlayabilirsiniz." demiş öğretmenı küçük çocuk bir öğretmenın yaptığı tabağa bakmış bir de kendi yaptığına kendi yaptığını daha çok beğenmiş. Ama bunu kimseye söylememiş hamurunu tekrar top haline getirmiş ve öğretmeninkine benzeyen bir tabak yapmış bu derin bir tabakmış. Çok geçmeden küçük çocuk beklemeyi öğrenmiş, izlemeyi de. Öğretmeninkine benzer şeyler yapmayi da çok geçmeden kendine özgü şeyler yaratamaz olmuş. Daha sonra küçük çocuk ve ailesi başka şehırde yeni bir eve taşınmışlar. Ve küçük çocuk başka bir okula gitmek zorunda kalmış bu okul diğer okuldan daha da büyükmüş ve dışarıdan içeriye acılan bir kapısı da yokmuş. Oldukça büyük basamaklardan çikmak zorundaymis sinifina ulasmak icin bir de uzun bir koridordan geçmek zorundaymış daha ilk gün. Öğretmenı "bugün resim çizeceğiz" demiş küçük çocuk cok sevinmiş. Öğretmeninin komut vermesini beklemiş. Ama öğretmen hiç bir şey söylememiş sadece sınıfın içinde, öğrencilerin arasında gezinmiş. küçük çocuğun yanına gelince, "resim çizmek istemiyor musun?" diye sormuş. "istiyorum" demiş küçük cocuk "ne çizceğiz?" öğretmenı "buna sen karar vereceksın" demiş. "Nasil cizecegim?" diye sormuş küçük çocuk. "Nasıl istersen öyle" demiş öğretmenı. "hangi renkle boyayacağız?" diye sormuş küçük çocuk. "Hangi renkle istersen onla" demiş ögretmenı.
"Eğer herkes aynı resmı çizerse, aynı renkle boyarsa, kimin yaptığını nasıl anlayabilirim?" demiş öğretmeni. "Bilmiyorum" demiş küçük çocuk. Ve pembe, portakal rengi ve mavi çiçekler yapmaya başlamış. Yeni okulunu çok sevmiş. Kendı yaptıklarının ne kadar değerli olduğunu öğrenmiş ve hep istediği renklerde ve şekillerde çiçekler çizmeye başlamiş. Ve hep kendı yolunda gitmiş. Öğrenmiş ki başkalarının neyi nasıl yaptığı değil değil. Kendisinin neyi nasil yaptığı önemli olduğunu öğrenmiş.

Unutma 'eğer herkes aynı resmi çizerse, aynı renkle boyarsa, kimin yaptığı bellı olmaz'
sevgilerle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan doğa olmadan yaşayamaz

Abart, çogalt, parlat

Kelimeler diyarı